29.03.2023 / 11:27

Halef R.  VAYIS

Değerli fikirler bağırarak anlatılmaz…

Enformasyona maruz kalan tarafta olmak, daha seçici olmayı ve ilgi alanlarımızı iyi belirlemeyi gerektiriyor.

 

Her geçen gün çoğalan enformasyon üretimine, beynimiz aynı hızda cevap veremediği için yaşadığımız kafa karışıklıklarını aşmanın yöntemlerini geliştirmeli; mesajı veren tarafta isek, bağırmadan anlatmanın yollarını bulmalıyız.

İnsanlığın binlerce yıllık tecrübesi şöyle der:

Değerli fikirleri, değerli malı olanlar bağırmazlar.

Zerzevatçı bağırır ama kuyumcu bağırmaz.

Eskici bağırır ama antikacı bağırmaz.

Düşünenler bağırmaz. İnsan bağırırken düşünemez.

 

Düşünemeyenler ise hep kavga içinde...

Bu karmaşa içinde en geçerli yol, yalınlık ve basitlik.

Kendimizi karşı tarafa dinletmek için abartısız, zamanında, doğru mecralarda ve üslupta iletişim kurmanın yollarını öğrenmeliyiz...

Her şeyi bir anda, bir defada anlatmaya çalışıyorsak, aslında hiçbir şey söylemiyoruz demektir...

Daha önemlisi, söyleyecek şeylerimiz olmalı...

Enformasyona maruz kalan tarafta olmak ise daha seçici olmayı, ilgi alanlarımızı iyi belirlemeyi gerektiriyor.

Tıpkı Tetris oyununda olduğu gibi, üzerimize gelen parçacıkları doğru yerlerine yerleştirmek, günümüz bilgi ve mesaj savaşlarında asıl maharet...

Yanıltıcı bilgi ise günümüzün en sinsi ve tehlikeli olanı…

 

Babasını açıklarım…

Meşhur bir şarap üreticisinin çeşnicibaşısı (degustatör) vefat edince, yeni bir çeşnicibaşı bulmak için ilan verirler. Kirli görünümlü, saçı başı dağınık bir ayyaş, ilan için fabrikaya başvurur.  Patron bu adamı başından nasıl defedeceğini düşünürken, onu sınamaya karar verir.

Ona içmesi için bir bardak şarap verirler. Sarhoş adam bardağı kafasına diker;

- Muscatel kırmızı üzüm,  güney yamaçlarda büyümüş, 3 yıllık ve çelik kaplarda olgunlaştırılmış.

Fabrika müdürü şaşkınlıkla "doğru" der ve ikinci bardağı uzatır. Bizimki yine bardağı kafasına diker, dilini şapırdatır;

- Güneybatı eğimli yamaçlarda yetişmiş, Cabarnet kırmızı üzümden, 8 yıllık ve meşe varillerde saklanmış.

Müdür daha büyük şaşkınlıkla "doğru" der.  Sekreterine göz kırparak bir şeyler ima eder. Patronunun ne dediğini anlayan sekreter, doğru tuvalete gider ve beyaz şaraba çok benzeyen bir bardak dolusu idrar ile geri döner.

Adam düşünmeden bardağı kafasına diker ve:

- Bir sarışın, 26 yaşında, üç aylık hamile ve bu işi bana vermezseniz, aynı zamanda babasının da adını açıklarım.

 

twitter.com/halefrvayis 

 

 
YORUMLAR

Yazarın Diğer Yazıları

>> Hoş geldin 2026* - 25.12.2024
>> Adına “Deepfake” denen teknoloji… - 18.12.2024
>> Kitap ağır değil, siz hafifsiniz... - 11.12.2024
>> Körler, görenleri saçmalıyor sanırlar... - 04.12.2024
>> Köprü kurmak ya da duvar örmek… - 27.11.2024
Medyaloji Yazarları
Halef R.  VAYIS Neslihan KABAOĞLU Meltem AŞCİ Hüseyin MOVİT
Hoş geldin 2026*
Tüm Yazarlar